Sokaklarda çaldıkları ritim enstrümanlarıyla tanıdığımız ‘DRUM Ritim Halkaları’ yaz ayları boyunca Sortie’de bir dizi canlı müzik performansında Yaşar, Yalın gibi sanatçılara eşlik edecek. 19 Haziran’da olacak ilk konser Eurovison üçüncüsü Yunanlı sanatçı Kalomoira’ya ait DRUM ritim ekibinde yer alan İsmail Darıcı, Ayhan Özemir, Alper Dalyan 19 Haziran’da Sortie’de çıkacak olan Yunan sanatçı Kalomoira’ya eşlik edecekler.
Bir grup insan sokaklarda müzik yapıyor. Ellerinde ritim enstrümanları… İzlemeye gelenler de ekibe katılıyor, orada bulunan aletleri çalmaya başlıyor. Din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı ortadan kalkıyor.
‘DRUM Ritim Halkaları’ adındaki bu sokak etkinlikleri geçen yıl, yaz aylarında Beyoğlu ve Bağdat Caddesi’nde insanlarla buluştu. Bu sene yeniden 7 Haziran’da başlayacak.
DRUM (Dialogue, Respect, Understanding through Music / Müzik Aracılığıyla Diyalog, Saygı ve Anlayış) projesinin kurucu üyesi ve Genel Müdürü Zeynep Dereli. İsminin gerektirdiği felsefeye sahip çıkan DRUM müzik alanında prodüksiyon, menajerlik, konser organizasyonları yapıyor. Etkinliklerin gelirlerinin çoğu UNICEF Türkiye Milli Komitesi’ne bağışlanırken şimdi Toplum Gönüllüleri Vakfı ile işbirliğine gidiyorlar.
DRUM sokaktaki ‘ritim halkaları’nın yanı sıra kendi ritim ekibini Sortie’de
19 Haziran’da başlayacak bir dizi canlı müzik performansıyla buluşturuyor.
Sizi geçen yıl Bağdat Caddesi ve Beyoğlu Tünel’de sokakta yaptığınız perküsyon etkinliklerinizle tanıyoruz. Şimdi de Sortie’de yaz ayları boyunca konserler düzenleyeceksiniz. Sokaktan Sortie’ye geçiş yapıyorsunuz…
Aslında herkese hitap edebilecek tarzlarda konserler düzenliyoruz. Sortie’de olması bir kısım kitlenin dışlanması anlamına gelmemeli çünkü burada herkese makul fiyatlarla konser izleme imkanı sunuyoruz.
‘Aslında hepimiz bir müzik aletiyiz’
Bu konserler nasıl gerçekleşecek?
DRUM bu etkinliklerin prodüksiyonunu üstleniyor. Ritim ekibiyse sahnede sanatçıların orkestralarına eşlik edecek.
DRUM ritim ekibini nasıl oluşturdunuz?
Önce belli perküsyon sanatçılarıyla başladık. Zamanla DRUM’ın verdiği kurslarla menajerliklerini yaptığımız 45-50 kişilik bir perküsyon grubu oluştu. Şu anda bütün ritim ekibinin başında İsmail Darıcı var.
İsteyen herkes DRUM ritim ekibine katılabilir mi?
‘DRUM ritim halkaları’ diye adlandırdığımız sokak etkinliklerini takip edenler veya bizim kurslarımıza katılanlar müzik konusunda oldukça fazla şey öğreniyorlar. Sokaktan gelip bizim ritim ekibine katılan insanlar oldu. Böylece herhangi bir işi olmayan veya sanat yoluyla para kazanmak isteyenlere de para kazanma imkanı sağladık. Çünkü sanatçılarımıza biz ücret ödüyoruz.
DRUM neden ritimden yola çıktı?
Çünkü özümüze döndüğümüzde tüm insanların hayatta ilk duyduğu şey kalp ritmi. Müzisyenler bunu şöyle tanımlıyor: ‘Aslında hepimiz bir müzik aletiyiz.’ Sadece bazılarımız hayatın ritminde hepimizin ortak noktası olan kendi iç ritmini duyamıyor. İşte bunu duyurmak için DRUM ritimden yola çıktı.
Neden sokağa inmeyi düşündünüz?
Yapılan bütün araştırmalar insanların ortak aktivitede bulundukları insanları arkadaş olarak düşündükleri yönünde. Bunlar insanları birbirine yaklaştırıyor. Biz herkesin bir arada olabileceği, doğrudan müziğe katılabilecekleri ortamlar yaratıyoruz. Bizim söylemimiz de zaten ‘Ellerinizi barışın ritmi için birleştirin’ Geçtiğimiz yaz 17 hafta boyunca bu etkinliği yaptık. Şimdi de İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile anlaştık. Haziran ve temmuz aylarında sokakta olacağız ve belediye ücretsiz su dağıtımından insanların evlerine götürebilecekleri müzik aletlerinin verilmesine kadar birçok hizmet sağlayacak.
Felsefenizi insanlara anlatabildiniz mi, yaratmak istediğiniz etkiyi yaratabildiniz mi?
İlk başta insanlar çok çekinerek uzaktan izliyorlardı. Zamanla bu kırıldı ve onlar da çalmaya başladılar. O kadar farklı insanlar bir araya gelip eğlenmeye başladılar ki. Hatta müdavimleri oldu bu etkinliklerin. İnsanlar nerede otururlarsa otursunlar gösterilere geliyorlardı. Birbirlerinin telefon numaralarını alıp vermeye başladılar. Etkinlikler dolayısıyla arkadaşlar edindiler. Bizim istediğimiz de zaten buydu.
Ayhan Özemir: Türbanlı bir kadın ile travesti bir vatandaş beraber dans ettiler.
İsmail Darıcı: Bağdat Caddesi’nde bir gösterimiz sırasında yanımda duran bir teyze uzaklarda duran bir çocuğu işaret etti. Çocuk sokakta kağıt toplayanlardandı. Ama pürdikkat bizim gösterimizi izliyordu. Onu ekibe çağırdım. Bir solo perküsyon çaldı.
Herkes çok beğendi, alkışladı. O da çok mutlu olmuştu.
Ayhan Özemir: Türbanlı bir kadın ile travesti bir vatandaş beraber dans etmeye başladılar. Bu bizim müzik aracılığıyla diyalog, saygı ve anlayış felsefimizi tamamen yansıtan olaylardan biriydi. Bu etkinlikler sayesinde hem katılımcılar hem de biz halen görüşmeyi devam ettirdiğimiz arkadaşlar edindik.
‘Sosyal sorumluluk projeleri ailemizin bir geleneği’
DRUM nasıl ortaya çıktı?
DRUM fikrini ben ortaya çıkarsam da bu bir ekip işi. İsmini arkadaşım Mehmet Çelebi buldu. 2006 yılında tasarlanmaya başladı ve Mayıs 2007’de resmen kuruldu.
Mühendislik geçmişiniz var. Sonra sosyal sorumluluk projelerine nasıl yöneldiniz?
Aslında biraz aileden geliyor. Benim rahmetli dedem Aydın Bolak, Türkiye’de Vakıflar Kanunu’nun çıkmasına ön ayak olmuş ve bu kanunu düzenlemiş bir milletvekiliydi. Onun dışında aile vakfımız var: Türk-Petrol Vakfı.
Ben İngiltere’de çalıştığım yıllarda özellikle 11 Eylül’den sonra Türklere bakış açısı değişti ve ‘Türk’e benzemiyorsun’ lafı bir iltifat olarak söylenmeye başlandı. Ben bu yargıları kırmak, insanları, kültürleri birbirine yaklaştırmak için sosyal sorumluluk projelerinin güzel bir yol olduğunu düşündüm. DRUM da bunlardan biri.
Yalın’dan Dolapdere Big Gang’e farklı konserler
19 Haziran’da Eurovision’da üçüncü olan Kalomoira,
26 Haziran’da Yaşar,
3 Temmuz’da Türk şarkıcı Volkan Baydar önderliğindeki grup Orange Blue,
10 Temmuz’da Dolapdere Big Gang,
17 Temmuz’da Yalın,
22 Temmuz’da Emre Altuğ, 24 Temmuz’da Ciclon ft. Sıla,
31 Temmuz’da ise Burhan Öçal Ziynet Sali ile Sortie’de olacak. Biletix’teki biletler 45 TL’den satışa sunuldu.
DRUM, Kolombiyalı Ciclon ikilisini Sıla ile ‘Shaker’ adlı bir albümde birleştirmişti. Ozan Doğulu prodüktörlüğündeki albümde sanatçılar birlikte dört şarkıyı yorumladılar. Geliri UNICEF Türkiye Milli Komitesi’ne bağışlanacak porje hakkında Zeynep Dereli: ‘Birbirlerinin dillerini konuşamayan bu üç sanatçı müziğin evrensel diliyle anlaştılar’ diyor.
Kaynak: Milliyet Gazetesi – Cumartesi Eki, 31 Mayıs 2008. MÜGE ÇELEBİ